20 Mart 2018 Salı

BİLMEM Kİ

BİLMEM Kİ
hatıran canlandı bir an gözümde
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
silinmez bir izi kaldı özümde
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
bazen dostum idin bazen sırdaşım
bazen sanki anam,bacım,gardaşım
bazen nefesim, suyum ekmek aşım
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
hatırla mazi denen o eski anı
özlemek sevmenin en güzel yanı
umutsuzca bekledi yıllarca seni
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
yurdumda bir garib mekan bularak
bulunmaz denilen imkan bularak
geldi ta kapına heyecanla koşarak
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
zülüfün rüzgarda düştü bir teli
değmedi bir an bile elime eli
ferhadın dağında bir şirin yeli
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
bir öğle vaktiydi nemli ve serin
gözüme dokundu ıslak gözlerin
derinden gelirken acı sözlerin
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
sevdim demedi, sevmedim haşa,
dönmeyelim mazide efkarlı başa
ne olur bırak beni bu çaba boşa
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
bir şarkı olurum, bir şiir yahut
ne olur unut beni ne olur unut
tutacaksan elimi ölüm gibi tut
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
sonra tamam dedim ne çare kabul
belki de böylesi güzel böylesi makbul
şimdi git kendine bir divane bul
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
almadan sinende aşkın tadını
dedim bundan gayrı anmam adını
unuttum aklımı alan kadını
bilmem ki bu gönül sende ne buldu
çınaroğlu Mevlaya isyan etmedi
sırrın hala bu gönülden gitmedi
bir gece de hayalinsiz yatmadı
bilmem ki bu gönül sende ne buldu... r.çınaroğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder