6 Aralık 2017 Çarşamba

VEDA ŞİİRİ

VEDA ŞİİRİ

bir sonbahar akşamıydı,
yer ıslak, yaprak sarı
yalnız bir vagonda cam kenarıydı
ömür adamıştı bu yola
iki göz iki çeşme ağlamaklıydı
yıkılırken umutları...

bir sonbahar akşamıydı
yuvasız kuşlar misali hür ve tek,
bu onun en mahzun yanıydı
usulca oturdu masayı iterek
iki göz iki çeşme ağlamaklıydı
sevmişti oysa harbiden
sonunu elbette bilerek...

bir sonbahar akşamıydı
havada sis yer ıslak, yaprak sarı
her gece yastığına bıraktı uykuları
her gece bir başka baharı bekleyerek
dolaştı bütün sokakları
iki göz iki çeşme ağlamaklıydı
dudakları hafifçe mırıldandı
ahh sevgili ahh... böyle olmamalıydı

bir sonbahar akşamıydı
radyoda bir türkü çalarken anladı
*evvelim sen oldun ahirim sensin*
*ölürüm sevdiğim zehirim sensin*
buğulu bir cam aradı yakında
bir şeyler yazmak için
dedi insan hiç böyle sever mi
canından bezmek için...
bir sonbahar akşamıydı
içli içli ağladı...

bir son bahar akşamıydı
sessizliği bir çığlık bozdu
ortalık sis, ortalık soğuk, ortalıkta acı
kan kusuyordu sanki hatıralar,
soğuk bir demir dokundu önce göğsüne
buğulu bir cam aradı
bir şeyler yazmak için
dedi *insan hiç böyle sever mi
canından bezmek için*
buğulu camlara ayrılığı yazmak için...

bir sonbahar akşamıydı
*elveda* güzel gözlü sevgili
sarı yapraklar elveda,
mor sümbüller elveda,
dizinde uyuduğum uykular elveda
gözünde kaybolan yıllar elveda
ve yumdu gözlerini yavaş yavaş
onu kimse görmedi bir daha...

bir sonbahar sabahıydı...
bir kalabalık içinde
yalnız o beyaz...
bembeyaz karlar gibi
sanki göz ucuyla bakıyordu
ölümü anlar gibi... ... r. çınaro
ğlu

1 Aralık 2017 Cuma

ŞİİR OKUMALI İNSAN

ŞİİR OKUMALI INSAN.

Siirler okumali insan ...
Anlamali yetim kiz cocugunun yurek sizini...
Ayrilan bir genci anlamali....
Bosanmis bir esi...
Yalniz kalmis bir dikenin korkusunu...
Sonbahara kalakalmis bir gocmen kusun avazini...
Ruzgari..
Insani..
Denizi..
Portakali...
Karanfili anlamali...
Sonra deli gibi sevmeli. .
Ne var ne yok yureginde ...
Ulu orta dokmeli...
Biraz cesaret..
Biraz esaret..
Biraz cosku..
Biraz hayal edebilmeyi
Olmeden once sevmeyi...
Sevebilmeyi...
Siir okumali insan...
Gece gunduz... Siir okumali... rasim çınaroglu

BİLMEK GEREK EFENDİM

BILMEK GEREK EFENDIM

Şol Dergahın lezzetini
Almak gerek efendim
Cahil ilen sohbetini
Bölmek gerek efendim.

Kibir yuce bir düşman.
Kin güden olur pişman
Vardır elbet Ömer, Osman
Bulmak gerek efendim.

Derya bizim olsa neyler.
Zehir dolu tatli meyler.
Arif kişi kısa söyler
Bilmek gerek efendim...r.çınaroglu.

GÜL OLUR

GÜL OLUR
Gül olur sevgili gül-ü şen olur.
Döner devran kara gün şen olur.
Haline aglama bakip da öyle.
Yad elden görende gülüşen olur... r çınaroğlu

DAHA FAZLA SORMA

DAHA FAZLA SORMA

Ne olur gönlümü yorma
Ara sıra gel, gir düşlerime.
Bir dolu hasret yükle gülüşlerime
Gönül köprüsünü yıkma.
Ne olur bir sabah ve ya bir gece
Aklımdan sakın çıkma...

Ne olur gönlümü yorma
Nasıl özledim bir bilsen
Mevsimleri tüketip saatlerde durma
Anla, ne olur anla!
Belki de bu hasret hiç dinmeyecek
Gönlüne uzak degilsem
Sorular seni getirmeyecek...

...
Daha fazla sorma...r.çınaroğlu

SEVGİLİ

SEVGİLİ

Aglamak bir baska hüzün yaratir.
Gozleri gonlume bakan sevgili.
Yoklugun ölümu bile aratir.
Sevdasi gonlume akan sevgili

Dokunsam zulfune ibadet sayip.
Baktigin semadan semaya kayip.
Saymadan hicabi bilmeden ayip
An be an ruhumu yakan sevgili

Arasam mevsimde kışta baharda
Ibrahim i yakmayan o nice harda
Gercegi saklanip yalniz fallarda
Durmadan karsima cikan sevgili

Derman mi arasam derdim var diye.
Sensiz her gunum hep zarar diye.
Sensiz olmak zalimce bir karar diye.
Kemendini boynuma takan sevgili

Cinaroglu efkarin yazsa el ile.
Sitemim dokulse saza tel ile.
Gozum yasi karisip aksa sel ile.
Sensiz kurur bir umman sevgili..r. cinaroglu

SEN GÜZELSİN SEVGİLİ

SEN GÜZELSİN SEVGİLİ

sen güzelsin sevgili,
gece senden güzel,
ay geceden güzel,
sema aydan güzel,
zira Yaradan güzel yaratmış
güle koku, sana beni katmış
toprağa su, ağaca dal,
bahara yel katmış

sen güzelsin sevgili,
sevda senden güzel,
özlemek seni sevdadan
sevda gönülden güzel
bahçeler renk renk
laleler gülden güzel
sen güzelsin sevgili
aklım güzel,
dilim güzel,
kafam güzel,
tohum güzel toprakta
başak güzel
seninle uyumak
seninle uyanmak güzel
sen güzelsin sevgili
seninle yanmak güzel

sen güzelsin sevgili
şiir güzel, şair güzel
sanat güzel
kuş olmadan uçmak için
sevdadan kanat güzel
seni bulmak için
yaşamla inat güzel
sen güzelsin sevgili
sana varan seyahat güzel

sen güzelsin sevgili
doğmak güzel
doğurmak güzel
dağlara çıkıp bağırmak güzel
saçların güzel
kaşların güzel
sana mevsim mevsim dönüşen
baharın güzel
kışların güzel
sen güzelsin sevgili
vallahi güzelsin
zira Yaradan güzel yaratmış,
bahara yel,
güle koku
sana beni katmış... r çınaroglu

ZAN

ZAN

Aşkin Sırrina ermeyen deli sanir. 
Diken batar da seven gülü sanir. 
Yollar alir goturur insani insandan. 
Her bahari bir kavusma yılı sanir... rasim çınaroğlu

DİLBER

DİLBER

naza çekti bir dilber,
güzellik bende saklı,
eğildi baktı bir dilber,
nasılsa kalmıştı aklı,

usulca salınıp yürüdü,
arz-ı bir heva bürüdü,
çekildi pınarlar kurudu
alemi yaktı bir dilber

yıkıldı mülküm, tahtım
şaşırdı kaldı bahtım
söz dedi olsun ahtım
hanemi yıktı bir dilber

bazen gün gibi ışıdı,
bazen tende ay taşıdı
sevda dedim zor iş idi
su gibi aktı bir dilber,

saçları tel tel salınır
omuz uçlarında durulur,
gönül onmaza vurulur
bahtıma çıktı bir dilber,

çınaroğlun çok söyletir
başında duman eğletir,
daha nicesin ağlatır
sevene haktı bir dilber... r çınaroğlu

GEL DESEM

GEL DESEM

gel desem,
ruhumdaki sızıdan kurtarmak için
gönlümü gönlüne aktarmak için
gel desem ilkbahar bitmek üzre
gözlerime değse gözlerin
sevinçten ağlatmak için
sana seni anlatmak için
gel desem... gel desem...

gel desem
buğday başakları sarıya çaldığında
gel desem
gözlerim boşluğa her daldığında
gel desem yağmurda
taze ümitler bahçesinde
güller açtığında
gel desem ceylanların yalvarışlarında
kumrular her öttüğünde
hasretin yollarımı tuttugunda
gel desem... gel desem...

gel desem,
harman zamanı
bağ bozumu belki
ne olursun gel de
ne önemi var şimdi
hayallerle süslesem geldiğin anı
gel desem sararmadan yapraklar,
gel desem günahınla,
sevabınla gel desem...gel desem...
gel desem
ya nefesim tutulur da
gönül hasretinden kurtulur da
ya bahçeleri hazan kurutur da
ya seven sevileni unutur da
tövbe tövbe... vallahi tövbe..
gel desem...gel desem...

gel desem,
bakma sen benim içimdeki çocukluğa
olur olmaz çırpınışlarıma,
gah göge çıkıp gah yere vuruşlarıma
ağladığıma, güldügüme,
bakma sen her geceyi kırka böldügüme
gel desem
gel desem özlemle sarardın belki
ölmek gibi bir şey bu
gel desem, sensiz ölüyorum inan ki...r çınaroğlu..

SOR GİTSİN

SOR GİTSİN

al bu garib gönlü benden
taştan taşa vur gitsin
can usandı gayrı tenden
canı Hakk'a ver gitsin

kolay gelir bilmez ele
nice söz getirir dile
sevda çekmek bile bile
yolumu sarpa sar gitsin

baştan ayağa çileyim
kusurum benden bileyim
nasıl bir derman bulayım
ister yare intizar gitsin,

ne hüküm verir ise Hakk
tabiyiz O'na muhakkak
kaldır başın göğe bir bak
yansın no'la gülizar gitsin

ehl-i cefa hep haraptır,
sevda büyüdür, seraptır,
kötü talih bir türaptır,
yar ayağına ser gitsin

çınaroğlu ferman arar
döner aşka kirman arar
dilenir bir derman arar
şu aşk ehline sor gitsin,
bulamazsak çaresini
ömrümü başa sar gitsin... r çınaroğlu

SENİN HAYALİN

SENİN HAYALİN

ay vursun yüzüne olsun aydınlık,
her gece vehmimde senin hayalin
sensiz her gece kor her gün karanlık
beni mecnun eder senin hayalin

yar desem uzaksın el desem yakın
gülsün hep gözlerin ağlama sakın,
saçının her teline sevdayı takın
beni benden alan senin hayalin

dokunsa ellerim saçının teline
söz demem ben olan tüm hayaline
kendimi koyup da mecnun yerine
çöllere salan senin da hayalin

ne olur öff deme, sitem sayarım
fedadır bilirsin yolunda varım
her gece tutuşur her gece harım
yakar da kor eder senin hayalin

göğsüne yasla beni uzanıp dize
ne gerek var kelama ne gerek söze
arada bir bakıp da böyle göz göze
sevmeden sevdaya salar hayalin

matemden sayarım sensiz düğünü
unutur gözlerim geldiğim yönü
kısacık ömrümün en kutlu günü
seni bana sevdiren senin hayalin
beni benden alan senin hayalin... r çınaroğlu

BİR GÜN

BİR GÜN

eskiler bilir sevda denince,
ya vurgun yerdin yahut sürgün
kılıçtan keskindir kıldan ince
ruhunu ayırır tenden bir gün,

anlatır kuşlar konar pervaza
şarkılar yüklersin bir kırık saza
gün olur böylece döner enkaza
şikayet edersin candan bir gün,

aşığım deme çekmeden derdi
gözleri en huzur bulduğun yerdi
bilseydi bir ömür boyu severdi
kim bilir bıkarsın o*ndan bir gün... r çınaroğlu

SEVMEKLE BAŞLAR HER ŞEY

SEVMEKLE BAŞLAR HER ŞEY

sevmekle başlar her şey...
korkular da, arzular da,
ve sevmekle bir ümit taşır,
sevmek ilelebet sürdükçe,
insan, yüksek bir hazza ulaşır,
Yaradan dan ötürü,
yaratılanı sevdikçe...    r çınaroğlu

KALDIK

KALDIK

eskidi mevsimler zaman değişti,
ikimiz de bir hayal peşinde kaldık
sevmek çileydi sevmek zor işti
vuslat çemberinin dışında kaldık,

ne varsa geçmişten kalmasın izi
yıkacaktır nasılsa ayrılık bizi
şayet kaldıysa bakmaya yüzü
eski sevgilinin düşünde kaldık

gülüşü yeterdi bir dünya eleme
sığmazdı satıra sığmazdı kaleme
şimdi bir bahane bulup el aleme
sevda yolunun en başında kaldık,

sanma ki unutmak münkündü seni
dönerdi hep başım görsem gölgeni
mecnun gibi salsan da çöllere beni
seninle o çölün kışında kaldık

ne sitemin duydum ne de ahını
ikimiz de çektik aşkın günahını
harcayıp da ömrün son sabahını
aşığın gözünün yaşında kaldık

yenildik zamanın azgın ruhuna
nasılsa alışırız nasılsa buna
bir gece ansızın gelip uykuna
ikimiz de bir hayal peşinde kaldık
eski sevgilinin düşünde kaldık...            r çınaroğlu

VEDA ŞİİRİ

VEDA ŞİİRİ

bir sonbahar akşamıydı,
yer ıslak, yaprak sarı
yalnız bir vagonda cam kenarıydı
ömür adamıştı bu yola
iki göz iki çeşme ağlamaklıydı
yıkılırken umutları...

bir sonbahar akşamıydı
yuvasız kuşlar misali hür ve tek,
bu onun en mahzun yanıydı
usulca oturdu masayı iterek
iki göz iki çeşme ağlamaklıydı
sevmişti oysa harbiden
sonunu elbette bilerek...

bir sonbahar akşamıydı
havada sis yer ıslak, yaprak sarı
her gece yastığına bıraktı uykuları
her gece bir başka baharı bekleyerek
dolaştı bütün sokakları
iki göz iki çeşme ağlamaklıydı
dudakları hafifçe mırıldandı
ahh sevgili ahh... böyle olmamalıydı

bir sonbahar akşamıydı
radyoda bir türkü çalarken anladı
*evvelim sen oldun ahirim sensin*
*ölürüm sevdiğim zehirim sensin*
buğulu bir cam aradı yakında
bir şeyler yazmak için
dedi insan hiç böyle sever mi
canından bezmek için...
bir sonbahar akşamıydı
içli içli ağladı...

bir son bahar akşamıydı
sessizliği bir çığlık bozdu
ortalık sis, ortalık soğuk, ortalıkta acı
kan kusuyordu sanki hatıralar,
soğuk bir demir dokundu önce göğsüne
buğulu bir cam aradı
bir şeyler yazmak için
dedi *insan hiç böyle sever mi
canından bezmek için*
buğulu camlara ayrılığı yazmak için...

bir sonbahar akşamıydı
*elveda* güzel gözlü sevgili
sarı yapraklar elveda,
mor sümbüller elveda,
dizinde uyuduğum uykular elveda
gözünde kaybolan yıllar elveda
ve yumdu gözlerini yavaş yavaş
onu kimse görmedi bir daha...

bir sonbahar sabahıydı...
bir kalabalık içinde
yalnız o beyaz...
bembeyaz karlar gibi
sanki göz ucuyla bakıyordu
ölümü anlar gibi... ...                    r. çınaroğlu